Binicilik Spor

Binicilik Hikayem 🐎: Eğitim, Lisans, Kıyafetler, Tavsiyelerim

Hayatım boyunca hep özgürlüğün peşinde koştum ve bana özgür hissettiren şeyleri, özgür hissettiğim yerleri sevdim. Herhangi bir şeyde kısıtlandığımı hissetmek, ruhuma çok aykırı, çünkü ben kendi sınırlarımı bile aşan, limitlerimi zorlayan, zor da olsa konfor alanımdan çıkıp her zaman daha ilerisine gitmeye çalışan bir kişiliğe sahibim. Beni özgürleştiren ise %100 söyleyebilirim ki, kendime yaptığım yatırımlardır. Kendi üzerimde çalışmayı çok seviyorum; yeni şeyler denemek, korktuğum bir şeyi yaparak o korkuyu beceriye dönüştürmek, deneyimler kazanmak paha biçilemez bir duygu. Mesela en son bir şey yaparken ne zaman korktun? Korku, üzerinde çalışılması gereken bir durum olduğunu gösterir. Korku yenilik demektir, bilinmezliktir, gelişimdir. Bildiğin bir şeyden korkmazsın sonuçta, ne yapacağını bilirsin çünkü. Ama korktuğunda yeni çözümler üretmek zorunda kalırsın, konfor alanından çıkar, vücudunu ve zihnini adapte edersin. Ben de hayatımda yeni bir korku kattım: binicilik. En büyük tutkularımdan biri oldu…

Başlama hikayem…

Aslında hep hayalimdi, ama Kapadokya’ya gittiğimde minik bir at turuna çıkmıştım ve her şey orada başladı (ki ona da ata binmek denilemez asla😂). Rehber eşliğinde adetada (adeta = atın en yavaş yürüme şekli) tur yapıyorsunuz. Atla olan o iletişim aşırı hoşuma gitti, ama beni kesmedi ve inanılmaz gaza geldim öğrenmek için. İstanbul’a döner dönmez hemen at çiftliklerini araştırdım; bir sürü yeri aradım ve eğitimlerini araştırdım, fiyat olarak aşağı yukarı hep benzer rakamlardı. En sonunda Anadolu yakasında bulunan Çakırbey At Çiftliği‘nde karar kıldım. Burası Polonezköy’ün hemen dışında bir çiftlik. Benim için önemli olan atlara iyi bakılan bir yer olması ve etrafındaki doğanın da at sürmek için elverişli olmasıydı (ilerisi için). Çiftliği ziyaret ettikten ve çiftlik sahibinin atlara olan tutkusunu gördükten sonra, tamam dedim burası iyi. Ve serüvenim başladı…

Eğitim

İlk başta 10 derslik bir paket satın aldım. Dersler 30 dakika sürüyor ve manej içinde birebir yapılıyor, yani hoca sadece sizinle ilgileniyor. Bu arada, başta 30 dakika olduğunu duyunca “çok kısa değil mi yaa ben 2 ders birden yaparım” demiştim, ama ilk derslerde fazlasıyla yetiyor da artıyor o 30 dakika. Öyle yoruluyorsunuz ki anlatamam (ki ben sporcu bir insanım). Attan düşer miyim korkusu bir yandan, hocanın gösterdiği teknikleri doğru uygulayayım diğer yandan, e dengeyi de kuracaksınız, kaslarınız da hep sımsıkı olacak, dik durmanız gerekecek (ki başta insan hep öne doğru eğilmeye meylediyor), tüm bunlar aynı anda epey yorucu olabiliyor yeni başlayan için. Ders sonrası iç bacaklarda, kalçada ve baldırlarda inanılmaz bir kas ağrısı oluyor sıkmaktan.😄

Ders İçeriği

Derse, atı ısıtma ile başlanıyor (adetada yürüyüş). Sonra nerede kaldıysanız oradan derse devam ediliyor ve teknikler öğreniliyor, pratik çalışma yapılıyor. Son olarak da atı soğutmak için tekrar adetada birkaç tur yürütülüyor.

Derste atın farklı yürüyüş şekillerinde doğru sürüş tekniklerini öğreniyorsunuz. İlk olarak adetada başlıyorsunuz; adeta, atın en yavaş yürüyüş şeklidir. At üzerinde doğru oturuş, baldır ve ayak pozisyonu, dizgin kontrolü, atı harekete geçirme, atı durdurma, bu gibi temeller çalışılıyor. Bunlar yorucu sayılmaz.

Bunları tam kavradıktan sonra asıl olay başlıyor ve süratliye geçiliyor. Süratli, atın daha tempolu, 2 zamanlı bir yürüyüş çeşididir. İlk başta lonjda çalışılır. At, lonj ipine bağlanır ve hoca tarafından daire şeklinde yönlendirilir. Süratlinin tekniği farklıdır, bunu ilk denemede fark edersiniz zaten eyere çarpıp kalkmaktan.😄 İşte o çarpmaların olmaması için ayağa kalkmanız gerekiyor: otur kalk otur kalk. Ritmi bu. Kalkmaları da yarım squat gibi düşünün. Dizler ve baldırlar sıkı ve sabit, topuklar aşağı basıyor, sadece kalça kalkıp oturuyor. Ve bunu yaparken de dik oturuyorsunuz elbette. Lonjdayken başta dizginleri değil, eyeri tutuyorsunuz bu arada, zamanla hoca size tek eli bıraktırıyor, sonra iki eli de bırakıp yapıyorsunuz. Başta epey yorucu ve zor, ama pratik yaptıkça daha da akıcı oluyor.

Süratliyi artık lonj desteği olmadan, manejde serbest şekilde yapabiliyorsanız hakimiyet dersleri başlıyor. Dizginlerle ve baldır yardımıyla atı kontrolünüzün altına alıyorsunuz. Hakimiyette öğretilenler: yan değiştirme, yılankavi, volt/daire, çark, serpentin.

Son olarak da sıra dörtnala geliyor. Dörtnal (gallop), atın en hızlı yürüyüş şeklidir. Yine başta lonj ipinde hocanın kontrolünde pratik yapılıyor. Dörtnalın tekniği süratliden farklı, bu sefer ayağa kalkma yok, eyere tüm ağırlığınızı veriyorsunuz oturur şekilde (derin oturuş) ve sadece beliniz hareket ediyor. Yani kalçanızın atla ahenk içinde eyer üstünde öne kayması gibi düşünün. Hafif geri yaslanabilirsiniz dengeyi korumak için. Bir de anavan pozisyonda dörtnala sürebilirsiniz atı, onda da hafif öne doğru eğiliyorsunuz.

Kişisel Tecrübelerim

Biliyorsunuz ki ben günlük hayatımda da yoğun spor yapan bir insanım, dolayısıyla kaslarım oldukça güçlü. Ancak elbette binicilik benim için yeni bir şeydi ve başta derslerden sonra epey ağrım oluyordu. Çok zorladığımda özellikle iç bacaklarım hala ağrıyor ama baştaki gibi değil kesinlikle.🥰 Binicilikte kullanılan kasları güçlendiren bir pilates videosu yükledim YouTube kanalıma, eğer binicilik eğitimi almayı düşünüyorsanız, başlamadan ve binicilik yaptığınız sürece düzenli uygulayabilirsiniz, çok iyi gelecektir ve işinizi kolaylaştıracaktır.

Şunu da unutmayın, binicilik sporunu tek başınıza değil, bir canlıyla yapıyorsunuz. Dolayısıyla bir gününüz bir gününüze uymayabilir. Atla uyum sağlayamadığım günler de oldu mesela, harika uyum sağladığım günler de. Acaba yapamayacak mıyım diye birçok kez hayal kırıklığı yaşadım, ama hiçbir zorluk beni yıldırmadı. Disiplinli bir şekilde her hafta dersime gittim. Ben haftada 1 ders aldım bu arada ve tamamen yeterliydi. Şehirdeki kaostan uzak, çiftlikte atlarla geçirdiğim haftanın o günü, benim için terapi gibi oluyor ve zihnimi boşaltıyor. O yüzden bu rutini hiç aksatmıyorum. Binicilik lisansı sınavıma kadar toplam 15 ders aldım ben.

Morluklara merhaba! Yukarda da dediğim gibi, baldırlarınız ve iç bacaklarınız eyere baskı uyguluyor, yani ata bacaklarınızla sımsıkı sarılıyormuşsunuz gibi düşünün. Bu baskı yüzünden bacaklarda morarmalar meydana gelebiliyor uzun süre at sürdüğünüzde. Ben yarışa hazırlanırken yoğun antrenman yapıyordum ve bacaklarım resmen morluk içindeydi. Bunu da söyleyeyim.🥰

Binicilik Lisansı / Kategori Belgesi Sınav Başvurusu

Türkiye Binicilik Federasyonu (TBF) belli tarihlerde şehirlere göre sınav duyurusu yapıyor. Ben zaten hazırdım ve sınav duyurusunu bekliyordum, hocam da haber verince hemen evrakları hazırladım ve başvurumu yaptım. Lisansınız için 2 adet güncel biyometrik fotoğrafa ve binicilik sporunu yapmaya engel olmadığına dair sağlık raporuna ihtiyacınız var. Bunlarla İl/İlçe Spor Müdürlüğüne gidip, hangi kategoride sınava girecekseniz ona göre lisans belgenizi çıkarttırmanız gerekiyor. Sağlık raporunun aslını dosyaya koyuyorlar, mutlaka fotokopisini isteyin, sınav için gerekli çünkü.

Sonra TBF’nin websitesindeki Online İşlemler bölümünden kategori belgesi başvurusu yapmanız gerekiyor. Başvuru belgesinin çıktısını alıp, doldurup, taratmanız ve sisteme yüklemeniz gerekiyor. Bir de sigortaya ihtiyacınız var, poliçesini sağlık raporuyla birlikte sisteme yüklemelisiniz. SGK’nız varsa kabul ediliyor, ben özel Sporcu Ferdi Kaza Sigortası yaptırmıştım. Son olarak kategori belgesi başvuru ücretini (04/2023 güncel: 1260 TL) ödeyip başvuruyu tamamlıyorsunuz.

Sınav günü, başvuru belgesinin ıslak imzalı halini, sağlık raporu fotokopisini, lisans belgenizi ve sigorta poliçesinin çıktısını yanınızda götürmeniz gerekiyor. Benim sınava gittiğim kulüpte 750 TL sınav ücreti de alındı.

Sınavın Kapsamı

Sınav 2 aşamalı: yazılı ve uygulamalı. İlk önce, çoktan seçmeli ve klasik sorulardan oluşan yazılı bir sınava giriyorsunuz. Sorumlu olduğunuz konular, TBF’nin websitesindeki Binici Olma Kitabı 1‘de yer alıyor. Ayrıca soru bankası da var, onu mutlaka çalışın. Bunlar binicilikle alakalı genel sorular. Sınavda bir de kendi kategorinizle alakalı sorular çıkıyor (atlı dayanıklılık, engel atlama, at terbiyesi vs). Ben mesela Atlı Dayanıklılık (Endurance) kategori sınavına girdiğim için bu kategoriyle alakalı sorular çıktı. Bunun için TBF Atlı Dayanıklılık Yarışma Talimatını çalıştım. Oradan çıktı sorular.🥰

Yazılıyı geçenler pratik sınava katılmaya hak kazanıyor. Manej içinde sınav denetçisi size talimat veriyor ve bunları hızlı ve özgüvenli bir şekilde yerine getirmeniz gerekiyor. Pratik sınavda sizden istenilebilecekler: adeta, süratli, dörtnal, yan değiştirme, volt/daire, çark, serpentin, attan inip yanında koşarak atın süratli gitmesini sağlamak. Hepsini yapmanızı istemiyor denetçi, size ne denk gelirse artık. Benden adeta, süratli ve dörtnal istemişti. Kişisel tecrübeme göre pratik sınavda atın üzerinde korkak değil özgüvenli durmak en önemlisi. Hakimiyetin sizde olduğunu hissettirirseniz denetçi sizi çok zorlamaz.😊 Üzengileri ayarlamaya, binişe ve inişe dikkat edin, o da çok önemli. Çok dikkat ediyor denetçi ona. Pratik sınav 4-5 dakika sürüyor bu arada.

Sınavı tamamladıktan sonra denetçi size geçip geçmediğinizi söylüyor. “Geçtin” lafını duymak paha biçilemez bir duyguydu. Aylarca verdiğim emeğin karşılığını almıştım. Artık lisansım onaylanmıştı, kategorim belirlenmişti – T.C. Gençlik ve Spor Bakanlığında tescilli ve TBF’de kayıtlı lisanslı bir biniciydim o dakikadan sonra ve müsabakalara katılabilecektim! PROUD MOMENT!♥️ Sınav gününü reels olarak paylaşmıştım, izlemek için buraya tıklayabilirsiniz.

Binicilik Kıyafetlerim & Ekipmanlar

E tabii kılık kıyafet de insanın motivasyonunu yükselten bir şey ve itiraf edelim ki binicilik lookları çok karizmatik.🙈 Neler gerekli ve ben nereden giyiniyorum hepsini paylaşacağım.

Öncelikle ne giymeliyiz?
1. Binici Pantolonu: Rahat bir tayt/pantolon da tercih edebilirsiniz, ama özel binici pantolonları da var. Genelde dizlerin iç kısmında ek kumaş bulunur, bu güçlendirme eyerde kaymazlık sağlar ve sürtünmelerin önüne geçer.

2. Bot & Çeps: Binicilik için uygun ayakkabı giymelisiniz. Ben bot + çeps kullanmayı tercih ediyorum, ama bunun yerine çizme de tercih edebilirsiniz. Çizme tercih etmememin sebebi, hareketi kısıtlaması ve rahat olmaması. Binicilik botları daha konforlu bu anlamda. Çepslerle de sürtünmeleri engelleyebilirsiniz. Çeps seçerken dikkat etmeniz gerekenler: tam kavraması gerekir ve baldır boyunuza uygun olmalıdır, dizinizi geçmemeli. Decathlon’un çepsleri çok güzel, ben orada S long beden giyiyorum.

3. Tog: Darbelere karşı başınızı koruyacak bir binicilik toguna ihtiyacınız olacak. Ben kadife olanlarından seçtim, çok şık duruyor. Bu arada togunuzun kafa çevrenize uygun bir boyutta olmasına dikkat edin. Çok gevşek olması, özellikle dörtnala sürerken togun gözünüzün önüne kaymasına sebep olabilir.

4. Eldiven: Hem çok şık 😄, hem de güvenli. Elinizde dizginlerden kaynaklı sürtünmeleri önler. Ayrıca yağmurlu havada arazide at sürerken dizginlerin elinizden kaymasını engeller.

5. Rahat Üstler: Ben biniciliğe giderken yakası fermuarlı bodyler giyiyorum daha rahat olduğu için. Belim açıldı, üstüm kaydı bilmem ne derdi olmuyor, derli toplu duruyor üstüm ve direkt at sürmeye odaklanabiliyorum. Özellikle başlangıçta ders alırken kıyafetleriniz sizi rahatsız edecek şekilde olmamalı.

Bu linke bodylerimi ve diğer binicilik kıyafetlerimi, botlarımı, çepslerimi ekledim. Uygun fiyatlı olsun derseniz Decathlon’un binicilik bölümüne bakın. Bu arada, Decathlon’un tüm ürünleri Türkiye’de yok, ben bazılarını Almanya’dan getirdim. Tavsiye edebileceğim diğer markalar Maya Delorez (lüks) ve PB Equestrian Apparel (yerli).

Sonraki Hedeflerim

Artık lisansımı aldığıma göre endurance yarışlarına katılabileceğim. Hatta geçen ay ilk yarışıma katıldım – Atlı Dayanıklılık Kalifikasyon Yarışması (20 km). Bu yıl içinde seviyemi yükseltmek istiyorum.🥰 Engel atlamaya ve dresaja da ilgim var, bu sene değil belki ama seneye bu kategorilerde de eğitim almak çok istediğim bir şey.

Binicilik konusunda en büyük hayalim kendi atımı satın almak. Umarım bu hayalimi ilerleyen zamanda gerçekleştirebilirim.♥️

Benim binicilik konusunda size aktarabileceklerim bu kadar. Umarım ilgisi olanlara ve yeni başlayacaklara faydalı olmuştur. Hedeflerinize dörtnala koşmanız dileğiyle!

Sevgiler,
Eylem

Share with friends:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir